Bu ülkemiz hainlerden çektiği kadar hiçbir şeyden çekmedi.

Öyle ki her alanda bu hainlere rastlamanız mümkün.

Örneğin; sanat camiasında, STK’larda, kamu kurumlarında özellikle askeriye ve polis teşkilatının içerisinde ve diğer bakanlıklarda, istemediğiniz kadar haine, ajana rastlamanız mümkündür.

Çünkü Osmanlı Devletinin ve ona bağlı milletin, topla silahla devrilmeyeceğini anlayan düşmanlar ve avenesi sistem değiştirerek; böl, parçala ve yut taktiği üzerinde yoğunlaşmıştır.

Bunun ilk adımını ‘’Cumhuriyeti’’ kurarak attılar ve ondan sonraki süreci de tamamen ‘’Cumhuriyet ve Atatürk’’ çatısında devam ettirdiler.

İmanlı bir nesli manevi dünyasından kopararak ‘’Cumhuriyet ve Atatürk’’ diyerek sanallaştırdılar.

Hâlbuki bu durum Türk insanın genlerine ve onun yaradılış sebebi olan ‘’savaşçı’’ ruhuna tamamen aykırı bir durumdur.

Bunu şöyle izah edelim; her canlının bir yaradılış gayesi ve amacı vardır. At binek hayvanıdır ama eşek ve katır yük hayvanı olarak yaratılmıştır. Siz ata binip yola çıktığınızda eşek ve katırla alacağınız yolu 4/1 zamanda alırsınız.

Yine diğer tüm canlılar bir nizam ve intizamı üzerine yaratılmıştır.

Buradan hareketle Türk milleti üzerinde hedefleri olan kapital sermaye baronları ve düşmanlar bu milletin genleri oynamıştır ve oynamaya devam etmektedir.

Son olarak yaşadığınız teğmenlerin yemin törenindeki kılıç kaldırma mevzusu da bunun en yakın örneklerinden birisidir.

Olayın sadece yemin töreninde yapılan bir kılıç kaldırma olayı olmadığı, asıl dehşetin yapılan araştırmalarda whatsapp yazışmalarında ortaya çıktığını görüyoruz.

Bu yazışmalardan birkaç tanesine bakalım;

‘’ Oğlum sakin olun la böyle slogan atıyormuş gibi oluyor bi yere varamayız sakin olun tek tek fişleyelim adım adım ileride herkes üzerine düşeni yapacaktır.’’

‘’ O bazı cemaatçi ….  …. Üstüne alınan alınsın bugün devletin imkânları sizin arkanızda olabilir ama ilk fırsatta sizi yok edeceğiz.’’

‘’ Yallah Arabistan’a diyeceğim. Arabistan bile istemez bunları…’’

Görüldüğü gibi tamamen nefrete, insanların inançlarına yönelik fişleme ve ağız dolusu hakaretler var.

Sonra da kalkıp’’ Biz Mustafa Kemal’in askerleriyiz’’ edebiyatı yaparak paçayı kurtarmaya çalışın.

Zaten bu tipler yukarıda da bahsettiğim gibi ya Cumhuriyetin çocukları ya da Mustafa Kemal’in askerleri oluyorlar.

Şimdi burada aklıma gelen soru şu; Türkiye devleti 1923’e kadar cumhuriyet ile yönetilmiyor iken ve Mustafa Kemal daha ortalıkta yok iken refah, mutluluk ve huzur içerisinde yaşamıyor mu idi?

Yani Cumhuriyet ve Mustafa Kemal geldi de her şey dört dörtlük, dünya lideri bir devlet mi olduk?

Yahudi aklı bu ülkede çok iyi bir alt yapı kurdu ve hala bu yapının kırıntıları varlığını devam ettiriyor.

Bundan dolayı bu yapıya karşı yapılan her türlü eleştiri ve durumu vatan millet bahanesi ile ortalığa vesvese vererek ayağa kaldırıyorlar.

Karın ağrılarının asıl sebebi budur.

Ama ne yaparlarsa yapsınlar Allah ‘’Nur’unu’’ tamamlayacaktır. Bunu kimse engelleyemez.