
2023 yılında kurulan OTC Derneği; sağlık ve teknoloji alanındaki hızlı gelişmeler doğrultusunda, dijital sağlık alanında bir buluşmaya ev sahipliği yaptı. Dijital sağlık ve dijital sağlık okuryazarlığının geleceğini detaylı bir şekilde ele alan doktorlar, eczacılar ve dijital sağlık girişimcileri; 10-12 Nisan tarihleri arasında Wyndham Grand İstanbul Levent Hotel’de düzenlenen Dijital Sağlık Kongresi’nde bir araya gelerek deneyimlerini paylaştılar.
Sağlık Teknolojileri ve Yapay Zeka, Yapay Zeka Destekli Rehabilitasyon Platformu, Nörofarmakoloji İlaç ve İlaç Etkileşimleri’ne Yapay Zeka, Her Yönüyle Dijital Sağlık, Dijital Dünyada Etkili Sağlık İletişimi, Dijital Sağlıkta Dünya Trendleri, Kronik Stresin Hormonlar Üzerindeki Etkisi, Dijital Sağlıkta Hukuk Bakışı, Sosyal Medya’nın Z Kuşağı Tüketim Alışkanlıkları Üzerine Etkisi gibi konulara değinilen eczacı ve doktor buluşması üç gün boyunca sağlık profesyonelleri tarafından ilgi gördü ve toplam 1600 katılımcıya ulaşıldı. İstanbul Aile Hekimliği Derneği’nden de 6000 hekim oturumlara online olarak katılım sağladı.
11 Nisan Cuma günü gerçekleşen basın toplantısına konuşmacı olarak kongre düzenleme kurulu üyeleri; OTC Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Uzm. Ecz. Vildan Küçükmustafa, Prof. Dr. İsmet Melek, Ecz. Neylan Zırhlıoğlu Ener, Ecz. Selim Parlak, Ecz. Fulya Urgancıoğlu ve Ecz. Pınar Arı Şentuğ katıldı.
OTC Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Uzm. Ecz. Vildan Küçükmustafa; “2023 yılında kurduğumuz OTC Derneği, dijital sağlık alanında Türkiye’nin öncü sivil toplum kuruluşlarından birisi olarak, dijital sağlık teknolojilerinin etkin, güvenli ve etik kullanımını yaygınlaştırmayı amaçlamakta. Teknolojinin kullanımıyla ilgili çeşitli analizler, önemli araştırma platformları tarafından gerçekleştirilmekte. Bu konuda, “We are Social” ın hazırlamış olduğu raporu örnek gösterebiliriz. Türkiye’de yaşayan insanlar, günlerinin yaklaşık 8 saatini internette geçirirken, %80’ lik kısmı da interneti bilgi edinmek amacıyla kullanıyor. Araştırmaya göre Türkiye’de her 5 kişiden 4’ün aktif şekilde sosyal medyayı kullanmakta. Bu çalışmaların sonuçlarıyla anlamlı bir korelasyon oluşturduğumuzda; her geçen gün artan sağlık harcamalarının önemli bir bölümünün; yanlış bilgi kaynakları, gereksiz başvurular ve uygunsuz ilaç kullanımı gibi nedenlerden kaynaklandığını daha net bir şekilde anlıyoruz. Türkiye’de sağlık harcamalarının %10-%15 kadarının bilgi eksikliğinden doğduğu tahmin ediliyor. Bu nedenle “Doktor Eczacı Buluşması” konseptiyle gerçekleştirdiğimiz bu kongrenin, yalnızca akademik bir bilgi paylaşımı değil, ortak sorumluluk bilincinin güçlendirilmesi açısından da önemli olduğunu belirtmek isterim” dedi.
Gelişen risklere dikkat çekildi
Dijital Sağlık Kongresi Düzenleme Kurulu Üyesi Prof. Dr. İsmet Melek, gelecekte kronik hastalıkların insan sağlığını ciddi biçimde tehlikeye sokacağını şu sözlerle anlattı:
“Hem eczacılar hem de hekimler olarak, koruyucu sağlığa önem vermemiz gerekiyor. Ben, bazı kronik hastalıklarla ilgili acı tablodan da bahsetmek istiyorum. 2030 yılında ulaşmamız beklenen diyabet hasta sayısına, 2011 yılında ulaşmış bulunuyoruz. Avrupa’da diyabet rahatsızlığına sahip kişi oranının en sık arttığı ikinci ülke Türkiye. Bir diğer önemli kronik hastalık ise Alzheimer. Türkiye’de şu anda 50 ile 65 yaş arası sıkışmış bir nüfus mevcut. 20 yıl sonra bu kişilerin çoğu 65 yaşlarını geçtiğinde, biz diyeceğiz ki ‘hastam bunadı’. Bu nedenle; diyabet, hipertansiyon, Alzheimer gibi kronik hastalıklar gelecekte bizleri hazırlıksız yakalayacak.”
Doktor ve eczacılara sosyal medya platformlarında uygulanan regülasyonlara değinen Ecz. Neylan Zırhlıoğlu Ener; “Biz artık sosyal medyada doktor ve eczacıların görünür olmasını istiyoruz. Influencer’ların halkı çok yanılttıklarını ve yanlış bilgiler verdiklerini görüyoruz. Sosyal medyada hem doktorları hem eczacıları zorlayan bir takım regülasyonlar var. Bunların değişmesiyle ilgili, Türk Eczacılar Birliği’yle bir çalışma yapabiliriz. İstanbul Eczacılar Odası da bu mecrada uzmanlaşmış doktor ve eczacıların olması gerektiğini savunmaya başladı. Amacımız bir ürün reklamı yapmak değil. Doğru bilgiyi tüketiciye doktor ve eczacıların anlatması gerektiğini savunuyoruz. Bununla ilgili planlarımız var. Bu işe sahip çıkıp, eczacılar ve doktorlar birlikte bir dönüşüm yaratacağız” dedi.
Bilinçsiz kullanım ve tanıtım tehlike demek!
Sosyal medya mecralarının daha disiplinli olmaları gerektiğini vurgulayan Ecz. Selim Parlak; devletin sistemi sayesinde geçmiş verilerimizi okuduğumuzu; ama sosyal medya gibi platformlarda influencer’lar veya ünlüler tarafından lanse edilen ve insanların bilinçsizce kullandığı ürünlerin, 20 yıl sonra sağlık sistemine ciddi bir yük olabileceğine dikkat çekti.
Ecz. Fulya Urgancıoğlu ise halkı bilinçlendirmek adına melatonin gibi etken maddeleri ve vitaminlerin yararlarını anlatmak istediklerini; fakat sosyal medyadaki regülasyonlar yüzünden uyarı aldıklarını dile getirdi. Aslında ilaç firmalarının, doktor ve eczacıların yanında olmak istediklerini; fakat kurallar yüzünden çaresiz kaldıklarını, mevzuat tarafında bir müdahale yapılması gerektiğinin altını çizdi. Ecz. Pınar Arı Şentuğ; “Kongreye konuşmacı olarak katılım sağlayan Dijital Sağlık Derneği (DİSADER) Başkanı’nın sunduğu veriler çok etkileyiciydi. Şimdi çok fazla online hasta gören hekim ve diyetisyen var; ama pandemiden önce bu imkân sadece özel sağlık sigortalarının müşterilerine sunuluyordu. Örneğin; pandemi öncesinde online hasta sayısı yılda 500 civarlarındayken; pandemi döneminde doktorlara ulaşmasının zorlaşması sonucunda, ayda 2000’e yükseldi. Yılda 500’den ayda 2000’e çıkması çok ciddi bir fark. Dernek başkanı, bu sayının şu anda da o civarlarda devam ettiğini; ama bu verilerin sadece özel sağlık sigortalarının online danışmanlık hizmeti verdiği hekimler için geçerli olduğunu belirtti” bilgisini paylaştı.
Bir kadın girişimci Songül Dicleli tarafından kurulan Pharma Future Hub’ın stratejik danışmanlık sağladığı kongrede; dijitalleşme ve teknolojinin sağlık üzerindeki etkilerine değinilirken, sağlık sektöründeki yenilikçi yaklaşımlara dair zengin içerikler de katılımcılara sunuldu.