
Dünyada ve Türkiye’de akıllı cep telefonu ve tablet kullanıcılarının dijital uygulamalarda geçirdiği süre sürekli artıyor. Bunun paralelinde dijital pazarlama alanında yeni trendler ortaya çıkıyor. Dünya genelinde faal olarak 18.2 milyar adet cep telefonu ve tablet kullanılıyor. Bu sayı Türkiye’de ise 100 milyon adetin üzerinde. Global çapta 5.2 milyar kişi Facebook, Instagram, WhatsApp, YouTube, TikTok, LinkedIn gibi sosyal medya platformlarına üye iken, dünya ortalamasında internet kullanımı 5 saat, Türkiye’de ise 8 saat. İnternette geçirdiğimiz sürenin önemli bölümünü de oyun için harcıyoruz. Küresel bazda 2.4 milyar kişi düzenli olarak oyun oynarken, Türkiye’de ise 50 milyona yakın düzenli mobil, konsol ve PC kategorisindeki oyuncu bulunuyor.
Streaming video servisleri ve dijital TV kanallarının da dünyada 800 milyon Türkiye’de ise 10 milyonun üzerinde abonesi bulunuyor. Aynı zamanda e-ticaret de tüm hızıyla sürüyor. Dünyada e-ticaret 6 trilyon doları geçerken, rakam Türkiye’de ise 1.8 triyon TL’yi aşmış durumda. E-ticaretin büyük bölümü de akıllı cihazlardaki App’ler üzerinden geçekleştiriliyor. Bir başka değişle tüm sosyal medya, harita ve navigasyon uygulamaları, oyun ve alışveriş kategorisinde faaliyette bulunurken bunları App üzerinden gerçekleştiriyoruz. Dünya nüfusunun yüzde 64’ü akıllı cep telefonu sahibiyken bu kullanıcılar günde 10 ayda ise ortalama 30 App kullanıyor. Bu noktada App reklamları da ayrı bir önem taşıyor.
Online reklam pazarında istikrarlı büyüme
Günümüzde milyonlarca dolara varan büyük reklam bütçesini yöneten şirketler de mikro ölçekte harcama yapabilecek girişimler de paralarını en verimli şekilde kullanmak ve hedef kitleye ulaşmak istiyor. Dünya online reklam pazarı 2024 itibariyle 680 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşırken, rakamın yakalanmasında aslan payı yapay zekanın oldu. Özellikle reklam bütçelerinin belirlenmesinde yapay zeka ile makine öğreniminin sunduğu avantajlar 2024’te de olduğu gibi 2025’te de reklam verenlerin yanında olmayı sürdürüyor.
Bankacılıktan e-ticarete, turizmden telekomünikasyona, oyundan yemek siparişine birçok alanda mobil pazarlama faaliyetlerinde müşteri edinimi kanallarının çeşitlendiğini belirten Admizu İş Operasyonlarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ozan Tekin, reklam bütçelerinin dağıtımının yapay zeka ve makine öğrenimi teknolojileriyle değişmeye başladığını söyledi. Mobil web siteleri, mobil uygulamalar ve diğer dijital yayıncıların reklam envanterini toplayan ve bu envanteri reklamverenlere satan in-App platformların yükselişine dikkat çeken Tekin, “Birçok büyük şirket için online dünyadaki reklam faaliyetlerinde bütçelerinin aslan payı aşağı yukarı belirli adnetworklere dağılıyordu. Ancak yapay sinir ağlarıyla desteklenen performans pazarlama faaliyetleri, bu kalıpları yavaş yavaş yıkmaya başladı” dedi.
Hedefleme kabiliyeti değişti
Bu durumun büyük bir ekosistemi yakından etkilendiğini belirten Ozan Tekin, şöyle devam etti:
“Yapay zeka ve makine öğreniminin sunduğu olanaklar, App-içi tanıtım faaliyetlerinde maliyetleri ve kaliteyi dünya devlerinin yanına yaklaştırmaya başladı. Geleneksel olarak en büyük kullanıcı datasına sahip olan reklam platformları en iyi hedeflemeleri sunuyordu. Ancak teknolojiyle birlikte böylesi segmentasyonlara sahip olmayan adnetworkler de hedeflemele kabiliyetlerinde ciddi gelişimler sağladı. Kampanyaların uzman eller tarafından optimizasyonu, rekabeti artıracak. Birçok dikeyde sosyal medya ve arama motorlarının yanında thirt party şirketlere küçük ölçekli bütçelerin dağıtılmasına alışığız. Ancak şimdi burada ciddi bir dönüşüm yaşanıyor. En iyi algoritmaları en doğru kitleye yönelik işleten marketingcilerin pastadaki payı artıyor. Bu da reklamverenler için müşteri ediniminde yeni bir dünyanın kapılarını açıyor. Son birkaç yıl, mobil uygulamalar ekosistemindeki herkesi, kişisel verilerin korunmasıyla ilgili değişikliklerden ekonomik istikrarsızlığa kadar çeşitli şekillerde zorladı. Öyle görünüyor ki şimdi bu dönem geride kalıyor. Hem reklamverenlerin hem de pazarlamacıların 2025’te kazanmak için mevcut büyüme stratejilerini değişen koşullara uyarlamaları gerekiyor. Başarı şansının en üst düzeye çıkarılabilmesi için teknolojiye süreçlere entegre etmek ve reklam kanallarını çeşitlendiren bir dönüşümü geçirmek kritik önem taşıyor.”